İstanbul GIF formatında
Son yıllarda video sanatçısı Erdal İnci anime edilmiş Gif resimleri üzerine çalışıyor. Bu çirkin ve garip logoları unutun, onun eserleri orijinal ve şaşırtıcı. İnci 2005 yılında Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümünü bitirdi, 2009 yılında İstanbul’a taşındı. Mashallah News ona bir kaç soru sordu.
Gif’i sanatsal bir ifade aracı olarak kullanmak yeni bir şey mi? Niye bu tür bir sanatı seçtiniz?
GIF formatı 25 yaşında. İnternetin hızlanmasıyla fotoğraf ve video sanatçıları tarafından kullanımı sıklaştı. Videolarım temelde hareket, ritm, tekrar ve zaman gibi temaları ele alır. GIF formatının sonsuz döngüde olması videolarımdaki tekrar (loop) mantığıyla örtüştü. Ben de eski videolarımı GIF’e dönüştürmeye başladım. Bir blog açtım ve güncel çalışmalarımı bu blogda yayınlamaya devam ediyorum.
Giflerin kompozisyonundan biraz bahsedebilir misiniz?
Son çalışmalarım bir figürün dijital klonlarının İstanbul sokaklarındaki ritmik hareketlerinden oluşuyor. Çekim için sokağa çıkıyorum. Atmosfer ve sokağın imkanları o anda yapacağım hareketi belirliyor. Daha sonra montaj ve klonlama aşaması geliyor. Bu aşamada bazı çekimleri eliyorum. Bir duygu verebilen, atmosferi olan ve fotoğraf olarak güzel bulduğum kompozisyonları yayınlıyorum.
Teknik olarak, bu gifler nasıl yapılıyor?
Sabit kameranın çektiği 10-20 saniyelik video görüntüleri kullanıyorum. Bu hareketi daha sonra yaygın olarak kullanılan bir programda klonlayıp, ardından GIF formatına dönüştürüyorum.
Resimlerin hipnotik bir etkisi var. Aslında İstanbul’da hayat biraz da böyle, değil mi? İnanilmaz bir trafik, kalabalık…
Evet hipnotik olması doğal. Bu gifler sürekli tekrarlayan bir ses veya salınım yapan saat görseli gibiler. İstanbul’un tekdüze bir şehir olduğu söylenemez. Seçtiğim mekanlar genelde insanların çokça kullandığı sokaklar. Bu tanıdık mekanlarda böyle tekdüze hipnotik görüntülerin bir zıtlık oluşturduğunu düşünüyorum.