LGBT’lere internet sansürü

Gökkuşağı bayrağı, kaynak: pikniktupu46.

Mayıs ayında Türkiyeli üst orta sınıf “internet filtreleme” planını protesto etmek üzere şimdiye kadar az görülmüş sayılarda sokağa çıktığı sırada, facebook’ta Türkiyeli LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transeksüel) aktivistler tarafından yazılmış kısa fakat etkileyici bir bildiriye rastladık. Bu bildiri, LGBT bireyleri internet sansürüne karşı yapılan eylemlere katılmaya çağırıyordu. Sokaktaki bir çok eylemci bir tür sansür olarak algıladıkları filtreleme planını kişisel özgürlüklerinin kısıtlanmasına yönelik bir değişiklik olarak yorumlarken, LGBT aktivistler bu durumun haklarını gasp eden ve görünürlüklerini engelleyen sistemin bir parçası olduğunu iddia ediyorlardı.

Bildiri, internete uygulanan sansürün Türkiye’deki LGBT’lerin hayatını etkilediği bir çok duruma atıf yapıyor. Mesela, bu yeni filtreleme planından daha önce, internet kafelerde bir takım LGBT sitelerine erişim imkansız kılınmıştı. Bu kafeler, evlerinde kişisel bilgisayarları veya internet erişimi olmayan, ya da evlerinde ailelerinin de kullandığı bilgisayarlardan LGBT sitelerine girmek istemeyen genç insanlar tarafından tercih edildiğinden, Türkiye’deki LGBT cemaati için önemli bir yer tutuyor.

Tamamen gönüllüler tarafından yürütülen ve İstanbul’da her yıl gerçekleştirilen Onur Yürüyüşü’nü de organize eden LGBT örgütü Lambdaistanbul‘un kapatılması için 2007 yılında yapılan hukuki başvuruyu da hatırlayarak, 15 Mayıs’taki büyük internet eylemini takip eden haftada, uzun süredir sansürle uğraşan bu örgütü merkezinde ziyaret ettik. Adını vermek istemeyen bir Lamdaistanbul gönüllüsü, internet sansürünün Türkiye’deki LGBT’leri nasıl etkilediği konusundaki sorularımızı yanıtladı.

Öncelikle Lambdaistanbul’dan ve yaptığınız işlerden biraz bahseder misiniz?

Lambdaistanbul, LGBT bireylerin haklarını savunan bir örgüttür. Türkiye’deki yasalar LGBT bireylerin ayrımcığa uğramasına dair bir madde içermiyor, LGBT azınlıklar ayrımcılığa uğradıkları durumlarla karşılaşıyorlar. Bu durumdan dolayı 1993 yılında Lambdaistanbul kuruldu. 2007 yılında Lambdaistanbul kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Mahkeme bu talebi kabul etmedi ve böylece Lambdaistanbul bugün faaliyetlerine devam edebiliyor.

Lamdaistanbul’un en önemli amacı, lezbiyen, gey, biseksüel ve transeksüel insanların kendisine olan özgüvenini sağlamak. Açılma toplantıları yapıyoruz mesela, birazcık politik haklarından, ne gibi hakarı olduğundan haberdar olmalarını sağlamak, ve bununla birlikte de kendi özgüvenlerini sağlamak, utanmamaları için. Aslında oryantalist bir söylem kullanmak istemiyorum bir yandan, ama Türkiye’de de eşcinseller kendilerini temsil etme sorunu yaşıyor. Medyada bu sorunu yaşıyorlar. RTÜK’ün (Radyo Televizyon Üst Kurulu) kararları var. Mesela eşcinsel karakterlerin bulunduğu ya da eşcinselliğin açıkça beyan edildiği dizilere, sahneler genel ahlaka aykırı denilerek ya da Türk aile yapısına aykırı denilerek ceza veriliyor.

İnternet sansürü Lambdaistanbul’u nasıl etkiledi?

BTK (Bilişim Teknolojileri ve İletişim Kurumu) bazı yasaklı kelimeler belirledi. Bu kelimeler içerisinde “gey”, “lezbiyen” gibi kelimeler de var. Hatta Ankara’daki Pembe Hayat Derneği’nin sitesinin host firmasına genel bir uyarı geliyor, sitenin kapatılabileceğiyle ilgili, firma da bu uyarıyı Pembe Hayat’a iletiyor. Herhangi bir pornografik içerik yok Pembe Hayat’ın sitesinde, ama sırf o kelimeler geçti diye 22 Ağustos’ta kapanabilir.

[Editörün Notu: Mayıs ayında yasaklı kelimeler listesi kesinlikle uygulamaya geçirilecekmiş izlenimi vardı. Bugünlerde BTK’nın yasaklı kelimeler listesini uygulamaktan geri adım attığı görülüyor. Daha fazla bilgi için bkz: mashallahnews.com/?p=4123 (İçerik İngilizce’dir)]

Aynı şey bizim için de neden geçerli olmasın? Pembe Hayat’ın sitesiyle Lambdaistanbul’un sitesi arasında içerik olarak bir fark yok sonuçta: içinde “lezbiyen”, “gey”, “biseksüel”, “transeksüel” kelimeleri geçiyor, sitenin yarısı nerdeyse bu kelimelerden oluşuyor. Bu kelimeler de yasaklı kelimeler ilan edilmiş durumda şu anda ve geri adım da atılmış değil. Bu durum bizi direk etkileyecek. Şu an bianet önerilen filtreleme sistemine karşı dava açmış durumda, mahkeme karar verme aşamasına geldiğinde o davaya müdahil olabilir Kaos GL, Lambdaistanbul, LGBT örgütleri. Bu şekilde bir etkisi var.

Onun dışında şöyle bir etkisi var, şu anda zaten halihazırda Lamdaistanbul’un sitesine kamusal alanda giriş yapılamıyor. Mesela internet kafelerde uygulanması zorunlu olan filtreleme sisteminden dolayı Lambdaistanbul’un ve diğer LGBT örgütlerin sitelerine giriş yapılamıyor. Zaten ulaşım eksiği var, bir de bunun üzerine bunlar eklenecek şimdi.

2011 gay pride, Istanbul. Kaynak: pikniktupu46.

İnternet kafeler dışında, Lamdaistanbul’un sitesine şu an herhangi bir şekilde sansür uygulanıyor mu?

Şu anda Lambdaistanbul’un sitesinde onun dışında bildiğim bir sansürleme yok. Ama gay romeo gibi, gabile gibi özellikle eşcinsel erkeklerin arkadaş aramak için girdiği siteler şu an tamamen bağlanmış durumda. DNS ayarlarıyla oynamadan her hangi bir yerde giremiyorsun şu an Türkiye’de. Aslında bugünlerde, DNS ayarlarını değiştirsen bile erişemiyorsun bu sitelere.

Filtreleme paketleri dışında, sırf bu yasaklı kelimeler listesi dolayısıyla bir web sitesinin hosting’i iptal edilebiliyor mu?

Pembe Hayat’ta şu şekilde olmuş: host firmaya uyarı gelmiş ama BTK’dan mı geliyor TİB’den (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) mi geliyor bilmiyorum. İkisinden birisi, host firmaya el altından uyarı gönderiyor. Host firma müşteriye haber vermek zorunda değil, direkt hizmetini kesebilirdi ama bu firma haber vermeyi tercih ediyor Pembe Hayat’a. Haber verince de bu olay açığa çıkıyor. Hepsinde böyle mi olur bilemeyiz tabii.

Türkiye’de yaşayan LGBT’ler için sınırsız internet erişimi niçin önemli?

Çok önemli çünkü Türkiye’de LGBT bireylerin sosyalleşebileceği kamusal alanlar yeterli değil. Bundan dolayı internet çok önem kazanıyor, LGBT’lerin sosyalleşmek için en çok kullandıkları yol haline geliyor. Bir çok insan eşcinselliğin bir tür hastalık, kötü bir şey, ya da günah olduğunu düşünüyor. Bu LGBT bireylerin açılmaktan korkmasına neden oluyor. Bu yüzden ortada tek bir seçenek kalıyor: sosyalleşmek için interneti kullanmak. Tabii ki biz internet dışındaki gerçekliği de değiştirmeye çalışıyoruz: Lamdaistanbul’da insanların özgüven kazanması, açılması için çalışıyoruz. Fakat açılmak hala tehlikeli bir eylem, açıldıktan sonra babası tarafından öldürülen Ahmet Yıldız da bu durumun bir örneğidir.

Bildiğiniz gibi 15 Mayıs’ta eylemler yapıldı. Lambda’nın internet sansürü ve BTK’nın planı karşısındaki duruşu nedir?

Biz de bu eyleme bayraklarımızla, flamalarımızla katıldık, çok iyi de oldu. Tabii ki biz de payımıza düşeni yapmaya çalışıyoruz ve bu eylemleri olumlu buluyoruz çünkü her türlü sansüre karşıyız.

Pazar günkü eyleme bu kadar çok insan gelmesi, ancak önceki yıllarda Lambda kapatılmaya çalışılırken ve LGBT bireyler mücadele verirken desteğin cılız kalmış olması sizi hayal kırıklığına uğratmıyor mu?

Şöyle bir şey var, rahatsız ediyor ama bir yandan da bu bir gerçek. Genel olarak, devlet LGBT’ler olarak varlığımızı yok sayıyor: iyi ya da kötü bir yasa yok bu konuda. Cezalandırıcı bir yasa da yok. Yasal olarak da, hiç bir şekilde de tanınmıyoruz. Bu yok sayılma içerisinde, toplumun önemli bir kısmı, yüzde 60-70 kadarı, LGBT olmayı ya hastalık ya da anormal bir şey olarak görüyor. Bu durum içerisinde bir sürpriz değil bu. Tabii çok rahatsız edici bir şey, bu ülkede her gün transeksüel öldürülüyor neredeyse, ama bu son derece sıradan bir şey Türkiye’de şu anda.

Bu konuda eklemek istediğiniz her hangi bir şey var mı?

Uluslararası basının bu konuda haber yapması çok önemli, özellikle de televizyonlardaki RTÜK sansüründen bahsedebilirseniz iyi olur. Çünkü eşcinseller televizyondan son bir yıldır yok olmuş durumda. Hiç bir şekilde eşcinsellik konusu dahi konuşulamıyor televizyonda. Bu da bir gerçek, Avrupa Birliği’ne girme idealinde olan bir ülke için böyle bir şey söz konusu.

(Visited 362 times, 1 visits today)